6 Ocak 2022 tarihli ve 31711 sayılı Resmi Gazete’de 2018/32475 başvuru numaralı ve 27/10/2021 tarihli Onur Can Taştan başvuruna ilişkin karar yayınlandı.
Umuma mahsus pasaport verilmemesi nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin başvuruda, AYM tarafından başvurucunun Anayasa m. 20’de yer alan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ve başvurucuya 13.500,00-TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışan başvurucunun hususi damgalı pasaportu 23/7/2016 tarihli ve 667 sayılı OHAL KHK’sının 5. maddesi ile 16/8/2016 tarihinde iptal edilmiştir. Başvurucu daha sonra 1/9/2016 tarihli ve 672 sayılı OHAL KHK’sının ekli listesi ile kamu görevinden çıkarılmıştır. Daha sonra başvurucunun 3/3/2017 tarihli umuma mahsus pasaport verilmesi talepli dilekçesi emniyet müdürlüğü tarihinde işleme koyulmayarak reddedilmiştir. Bu işleme karşı idare mahkemesinde ikame edilen davanın reddedilmesi üzerine istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi tarafından da başvurucunun talebi reddedilmiştir ve son olarak AYM nezdinde başvuru yapılmıştır.
Anayasa Mahkemesi, yapmış olduğu kapsamlı değerlendirmede başvurucu hakkında darbe teşebbüsü veya teşebbüsün arkasındaki yapılanma olan FETÖ/PDY ile ya da herhangi bir terör örgütüyle bağlantısı olduğundan bahisle ceza soruşturması bulunmadığını özellikle vurgulamıştır. Bu bakımdan, başvurucunun yurt dışına kaçarak hakkındaki soruşturma veya kovuşturma süreçlerini etkisiz bırakmasını önlemesi amacıyla hareket edilemeyeceği belirtilmiştir.
OHAL KHK’sı ile hakkında kamu görevinden çıkarma tedbirine başvurulan başvurucunun, diğer kişiler gibi OHAL koşullarında haklarında milli güvenliğe yönelik birtakım oluşum veya gruplarla bağlantısı bulunduğu şüphesiyle yurda giriş ve çıkışının bir süreliğine kısıtlanması meşru kabul edilebilirse de bu uygulamanın süresiz niteliğe dönüşmemesi ve pasaport edinme sürecinin belirsiz bırakılmaması gerektiğinden bahsedilmiştir.
AYM tarafından umuma mahsus pasaport verilmemesi şeklinde uygulanan tedbirin başvurucuya özgü gerekçeler ortaya konulmadan bir idari işlem ile belirsiz bir şekilde uzun süre devam ettirilmesinin zorunlu ve ölçülü olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu itibarla OHAL döneminde temel hak ve özgürlüklerin kullanımının durdurulması ve sınırlandırılmasını düzenleyen Anayasa m. 15’in başvurucunun öze hayata saygı hakkına yönelik olarak pasaportun iptal edilmesi ve uzun süre pasaport alma imkanından yoksun kalması şeklinde yapılan ve Anayasa m. 13 ve m. 20’deki güvencelere aykırı olan bu müdahaleyi meşru kılmadığı değerlendirilmiştir. Sonuç olarak Anayasa m. 15 ile birlikte değerlendirildiğinde Anayasa m. 20’de yer alan özel hayata saygı hakkının hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Kararın tamamına şu link’ten ulaşılabilir: https://www.resmigazete.gov.tr/06.01.2022