Çalışma Gün ve Saatlerini Kendisi Belirlemeyen ve Talimat Alan Yöneticinin Fazla Mesai Ücreti Talep Edebileceği

Mahkeme: Yargıtay 9. HD

Esas: 2016/30099

Karar: 2020/14677

Tarih: 04.11.2020

Özet: Davacıyla aynı yerde görev yapan ve davacıya talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunup bulunmadığı, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirleyip belirmediği hususlarının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.

 

MAHKEMESİ: İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

 

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalılara ait işyerinde 2009 tarihinde satış pazarlama müdürü olarak çalışmaya başladığını, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, davacının iş akdinin 2014 yılı Şubat ayında hiçbir tazminat ve işçilik alacağı ödenmeden feshedildiğini, davacının maaş ve prim sistemi ile çalıştığını, davacının en son net ücretinin 4.000 TL olduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalının Cevabının Özeti:

Davalı vekili cevap dilekçesinde davalı şirketlerin grup şirketi olmadığını, aynı holding bünyesinde yer almadıkları gibi ortaklarının da aynı olmadığını, işyeri adreslerinin farklı olduğunu, davacının müvekkili … Endüstriyel A.Ş. de 02/05/2009 tarihinde işe başladığını ve 01/07/2011 tarihinde kendisinin işten ayrıldığını, davacının 05/07/2011 tarihinde müvekkili … Çelik San. ve Tic. A.Ş de işe başladığını, 13/02/2014 tarihinde … Maksimum Mutfak Ürünleri San. ve Tic. Ltd.Şti. de ortak olması ve kendi işini yapmak istemesi sebebiyle kendisinin işten ayrıldığını, davacının her iki müvekkili şirketten kendisinin ayrıldığını, davacının en son brüt 2.098 TL ücret ile çalıştığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu, davacının kesintisiz olarak davalılara ait işyerinde 02/05/2009-13/02/2014 tarihleri arasında 4 yıl 9 ay 11 gün çalıştığı, davacının iş akdini … Maksimum Mutfak Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne ortak olması nedeniyle kendisi tarafından feshedildiği, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazamadığı ve davacının aylık net ücretinin 2.500 TL olduğu kabul edilerek bilirkişinin birinci seçenek olarak yaptığı hesaplamaya göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.

İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.

İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının satış pazarlama müdürü olduğunu iddia etmiş dosya kapsamında dinlenilen taraf tanıkları da, davacının proje ve satış müdürü olarak çalıştığını beyan etmişlerdir.

Somut uyuşmazlıkta, davacıyla aynı yerde görev yapan ve davacıya talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunup bulunmadığı, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirleyip belirmediği hususlarının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. Ayrıca yapılacak araştırma sonrasında davacının üst düzey yönetici olmadığı belirlenirse fazla mesai ücret alacağı hesaplanırken tanıkların çalıştıkları dönemle sınırlı olarak tanıklıkları geçerli kabul edilerek hesaplama yapılmalıdır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 04.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlgili Yazılar

16

Ara
Tüketici Hukuku

Tüketici Hakem Heyeti Başvurularında 2023 Yılı İçin Parasal Sınır Belli Oldu

16 Aralık 2022 tarihli ve 32045 sayılı Resmi Gazete’de “6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68 İnci Ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin 6 Ncı Maddelerinde Yer Alan Parasal Sınırların Artırılmasına İlişkin Tebliğ” yayınlandı. 24/11/2022 tarihli ve 32023 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 542)’nde 2022 yılı için yeniden değerleme oranının %122,93 oranında […]

15

Nis
Anayasa Hukuku, Anayasa Mahkemesi, Ticaret Hukuku

YİBBGK, Kooperariflerin Tacir Sayılacağına İlişkin Karar Verdi

1 Nisan 2022 tarihli ve 31796 sayılı Resmi Gazete’de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 2020/2 Esas ve 2021/3 Karar sayılı kararı yayınlandı. Büyük Genel Kurul kooperatif/yapı kooperatiflerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir/ticaret şirketi sayılıp sayılamayacağı hususunu karara bağladı. Kooperatiflerin nitelikleri itibariyle ticaret şirketi ve bir ticareti işletmenin işletilmesi kriterinden bağımsız olarak tacir oldukları; ticaret[…]