Anayasa Mahkemesi, 2018/9074 numaralı Tevfik İlker Akçam başvurusuna ilişkin kararını 03.07.2019 tarihinde verdi.
Acil, yoğun bakım ve icap nöbetlerine tabi bazı personellere nöbet ücreti ödenmesine rağmen bazı uzman doktorlara nöbet ücreti ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkı bağlamında ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkin başvuruda AYM tarafından başvurucunun iddiaları haklı bulundu ve ihlal kararı verildi.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu hükümlerine gereğince göğüs cerrahisi uzmanı olarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görev yapan başvurucu tarafından tutmuş olduğu acil, yoğun bakım ve icap nöbetlerinin ücretlerinin ödenmesi için idareye başvuru yapılmış olup, idare tarafından başvuruya süresinde cevap verilmemiştir.
İdari işleme karşı idare aleyhinde açılan iptal davası neticesinde başvurucunun nöbet ücretleri toplamının faiziyle birlikte kendisine ödenmesine ilişkin karar verilmiştir. İdare tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, idare mahkemesinin kararı bozularak dava reddedilmesi üzerine başvurucu tarafından AYM’ye bireysel başvuruda bulunulmuştur.
İdare tarafından 657 sayılı Kanun gereğince memurlara ve sözleşmeli personele, 2547 sayılı Kanun’a tabi tıpta uzmanlık öğrencilerine, Sağlık Bakanlığı ile üniversitelerce birlikte kullanılan sağlık tesislerinde nöbet tutan 2547 sayılı Kanun’a tabi öğretim üyelerine nöbet ücreti ödenmektedir. Hal böyle iken 2547 sayılı Kanun’a tabi olarak çalışan uzman doktorlara nöbet ücreti ödenmemesini nesnel ve makul gerekçeye dayandıracak sebep bulunmamaktadır. Böylece kamu otoritenin ortaya çıkardığı farklılık ile başvurucunun mülkiyet hakkına yönelik ayrımcı bir muamele gerçekleştirilmiştir.
AYM; kamu makamlarının kamu personeli rejimi, hizmet şartları ve mali hakların belirlenmesi bakımından geniş bir yetkisi olmasına rağmen 657 sayılı Kanun’a tabi uzman doktorlar ile 2547 sayılı Kanun’a tabi uzman doktorlar arasında nöbet ücreti yönünden bir farklılık yaratıldığı dikkate alındığında bu durumun mülkiyet hakkına yönelik ayrımcı bir muameleye yol açtığı hususuna vurgu yapmıştır. Objektif ve makul gerekçe gösterilmeden mülkiyet hakkına yapılan ayrımcı müdahalenin başvurucuya aşırı bir külfet yüklemesi nedeniyle mülkiyet hakkı ile bağlantılı olarak başvurucunun Anayasa’nın 10. maddesindeki ayrımcılık yasağının ihlal ettiğine karar verilmiştir.
Kararın tamamına şu link’ten ulaşılabilir: https://www.anayasa.gov.tr/media/6147/2018-9074.pdf